11 Aralık 2011 Pazar

Yeni Yıl Öncesi Eminönü Manzaraları

IWI Noel Pazarı sayesinde yeni yıl havasına çok keyifli bir şekilde girmiştim, oradan devam ediyorum :) Hala aynı hava içinde yılbaşını bekliyorum. Sokaklar süslenip her yer ışıl ışıl oldukça keyfim daha da artıyor. 

Her yılbaşı öncesinde hem alışveriş yapmak hem de o renkli sokakların keyfini çıkarmak için mutlaka Eminönü ve Tahtakale'ye giderim. İstanbul'da her aradığınızı bulabileceğiniz en özel yer bu dar ve karmaşık sokaklardır herhalde :) Yılbaşı süsleri, evin diğer ihtiyaçları, kimi hediyeler, bol bol ıvır zıvır ve her zaman Kurukahveci Mehmet Efendi'den taze çekilmiş Türk Kahvesi alarak eve dönerim. Bu sene Eminönü turlarıma yeni bir durak daha eklendi: bebeğin ihtiyaçları için Mahmutpaşa'da ki Havuzlu Han. 

Bu seneki Tahtakale turum eve hızla dönme telaşından biraz kısa sürse de gayet verimliydi. Bebek için aldıklarımı başka bir postta paylaşacağım, ama yeni yıl için gözüme çarpanlar şöyle:

Bu şekerlere bayılıyorum! Çoklu satıldıkları için bir türlü alamadım, yeni yıla tatlı bir başlangıç için çok idealler :)    

Keçeden yapılma yılbaşı süsleri, kar taneleri ve çam ağaçları... Hem ev dekorasyonu hem de hediyeleri süslemek için kullanılabilir.  

Kocaman, ışıklı kar taneleri ^-^ 14 derecelik İstanbul yeni yılında birazcık kış ve kar çağrıştırmak için...

 Dore çam ağacı sadeliği ile gönlümü çeldi...

Boy boy, çeşit çeşit Noel Babalar :) İpe tırmanan pilli modelleri çok şirin :)

Diğer süsler ve hazır hediye paketleri... Paketlerin kendileri de en az içlerine konacak hediyeler kadar albenili...


Tahtakale'de mutfak gereçleri satan yerlere ve satılan herşeye bayılıyorum :) Bunlar yılbaşında yapmayı planladığım muffinlerim için aldığım malzemeler. Çam ağacı şeklindeki şeker hamurundan yapılma süsler inanılmaz şirinler. Denemeleri yaptım, çok güzel oldular, yeni yıl üretimlerimi de paylaşacağım. 

Ne diyim, eğer vaktiniz varsa bu aralar mutlaka Tahtakale taraflarına gidip günün keyfini çıkarın...

7 Aralık 2011 Çarşamba

Yeni Yıl Coşkusu: IWI Christmas Bazaar


Yeni yıl zamanı beni her zaman çok heyecanlandırır. Koca bir yılı geride bırakmak, Yaptıklarım – Yapamadıklarım ve yeni yılda MUTLAKA Yapmak istediklerimi düşünmek,  Yeni bir yılın başlangıcı ve getireceği yenilikleri hayal etmek ve tabii ki etrafı saran o renkli, ışıklı telaşı izlemek çok keyifli gelir. Kırmızılar, yeşiller, ışıklar, kardan adamlar... görüntülerine kime ne hediye alsam, bu sene nasıl bir yeniyıl kartı hazırlasam, keşke kar yağsa düşüncelerim eklenir. Bu sene, herşeye ek olarak, yılbaşının bizim için daha önemli bir anlamı var: Çekirdek aile olarak gireceğimiz ilk yeni yıl! Umarım bundan sonraki yıllar da bize (ve herkese) güzellikler ve mutluluklar getirir.


İşte Aralık ayının gelişi ile tam da bu heyecan havasına girmeye başlamışken International Women of Istanbul (IWI) tarafından düzenlenen geleneksel Noel Pazarı duyurusunu gördüm. Kimisi yardım amaçlı olarak satılan hediyelikler ve farklı ülkelerin geleneksel yemeklerini tatma şansı çok cazip geldi. Üstelik de tam bir yeniyıl atmosferi içinde... Hemen sevgili arkadaşım [whatsinmayhat] Zeynep Güçlüten ile Hilton Convention Center’in yolunu tuttuk. Giriş için bir ücret ödenmiyor ama çekiliş bileti alıyorsunuz, böylece çeşitli hediyelerden kazanma şansınız da oluyor.

İçerisi rengarenk ve çok kalabalık. Dünyanın dört bir yanından gelen ve istanbul’da yaşayan bir sürü insan değişik dillerde konuşup neşeli bir kalabalık oluşturmuş. Standlarda çeşit çeşit, çok eğlenceli hediyelik eşyalar, el işleri ve süsler var. Ayrıca Belçika ve Hollanda’ya ait geleneksel yiyeceklerde kendi standlarında sergileniyordu. Hollanda stroopwafles’ını (seviyorumm ^-^) ve unox bezelye çorbasını görmek anılarımı canlandırdı.

Alt kat yemek katı ve çocuklar için oyun alanı olarak düzenlenmiş. Hatta çocuklarla fotoğraf çektiren koca göbekli bir noel baba da bu katta yerini almıştı. Uluslararası mutfaklar arasında Meksika, Portekiz, İspanya yemekleri ve  Belçika waffle’ları gözüme en çok çarpanlar.

Standlar arasında gezinirken Edo Co’nun standındaki bu noel baba ordusu ve japon bebekleri hemen göze çarpıyor. Noel Babaların hepsi başka birşeyle meşgul :)


Duygu Faga’nın neşeli seramikleri, kıpkırmızı narları ve kozalak kuşları çok eğlenceli. Baykuş ve geyik broşları ise çok güzel. Hemen ben de yakama konacak bir baykuş edindim.

Mark-İz’in saten lavanta torbaları ve yılbaşı temalı masa örtüleri yılbaşı hediyesi olarak kesinlikle değerlendirilebilir. 

Nahıl’ın keçe yaka iğneleri ve çantaları rengarenk. Bu ürünlerden satın alarak Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nada destek vermiş oluyorsunuz.

Mine Nişanyan'ın kağıtları geri dönüştürerek yaptığı sanatsal çalışmaları ise dikkat çekici.  

Herşey Aşk'tan’ın şık takıları ve renkli defterleri, lezzetli lokumları eşliğinde kermeste yerini almıştı.
Hatta ökse otu satan özel bir stand bile vardı.

Resimler net değil ne yazık ki ama Bomonti Fakirhanesi’nde üretilen ve yardım amaçlı satılan bu el örgüsü oyuncaklar inanılmaz detaylı, ince işlenmiş ve çok güzellerdi.

Ahşap boyamalar, el yapımı yılbaşı süsleri, seramikler, takılar, sabunlar ve lavanta torbaları bir sürü güzel hediye alternatifi olarak etrafı sarmış durumda.

Uzun uzun standları gezip, bol bol bakınıp yorulduktan sonra soluğu hemen alt katta, leziz yiyeceklerin arasında aldık. Hızlı ve hafif bir şeyler yemeye karar verip kuzey denizi somonundan bu lezzetli sandviçleri yedik. Eksik kalan kalorileri de kahve eşliğinde çukulata ve karamel soslu Belçika waffle’ı ile tamamladık. Portekiz spesyalitesi bu sarı topçuklara da kayıtsız kalamadık :)


Günün sonunda yorgun ama keyifli, yılbaşı heyecanına hızlı bir başlangıç yapmanın neşesi ile evimize döndük...