7 Aralık 2011 Çarşamba

Yeni Yıl Coşkusu: IWI Christmas Bazaar


Yeni yıl zamanı beni her zaman çok heyecanlandırır. Koca bir yılı geride bırakmak, Yaptıklarım – Yapamadıklarım ve yeni yılda MUTLAKA Yapmak istediklerimi düşünmek,  Yeni bir yılın başlangıcı ve getireceği yenilikleri hayal etmek ve tabii ki etrafı saran o renkli, ışıklı telaşı izlemek çok keyifli gelir. Kırmızılar, yeşiller, ışıklar, kardan adamlar... görüntülerine kime ne hediye alsam, bu sene nasıl bir yeniyıl kartı hazırlasam, keşke kar yağsa düşüncelerim eklenir. Bu sene, herşeye ek olarak, yılbaşının bizim için daha önemli bir anlamı var: Çekirdek aile olarak gireceğimiz ilk yeni yıl! Umarım bundan sonraki yıllar da bize (ve herkese) güzellikler ve mutluluklar getirir.


İşte Aralık ayının gelişi ile tam da bu heyecan havasına girmeye başlamışken International Women of Istanbul (IWI) tarafından düzenlenen geleneksel Noel Pazarı duyurusunu gördüm. Kimisi yardım amaçlı olarak satılan hediyelikler ve farklı ülkelerin geleneksel yemeklerini tatma şansı çok cazip geldi. Üstelik de tam bir yeniyıl atmosferi içinde... Hemen sevgili arkadaşım [whatsinmayhat] Zeynep Güçlüten ile Hilton Convention Center’in yolunu tuttuk. Giriş için bir ücret ödenmiyor ama çekiliş bileti alıyorsunuz, böylece çeşitli hediyelerden kazanma şansınız da oluyor.

İçerisi rengarenk ve çok kalabalık. Dünyanın dört bir yanından gelen ve istanbul’da yaşayan bir sürü insan değişik dillerde konuşup neşeli bir kalabalık oluşturmuş. Standlarda çeşit çeşit, çok eğlenceli hediyelik eşyalar, el işleri ve süsler var. Ayrıca Belçika ve Hollanda’ya ait geleneksel yiyeceklerde kendi standlarında sergileniyordu. Hollanda stroopwafles’ını (seviyorumm ^-^) ve unox bezelye çorbasını görmek anılarımı canlandırdı.

Alt kat yemek katı ve çocuklar için oyun alanı olarak düzenlenmiş. Hatta çocuklarla fotoğraf çektiren koca göbekli bir noel baba da bu katta yerini almıştı. Uluslararası mutfaklar arasında Meksika, Portekiz, İspanya yemekleri ve  Belçika waffle’ları gözüme en çok çarpanlar.

Standlar arasında gezinirken Edo Co’nun standındaki bu noel baba ordusu ve japon bebekleri hemen göze çarpıyor. Noel Babaların hepsi başka birşeyle meşgul :)


Duygu Faga’nın neşeli seramikleri, kıpkırmızı narları ve kozalak kuşları çok eğlenceli. Baykuş ve geyik broşları ise çok güzel. Hemen ben de yakama konacak bir baykuş edindim.

Mark-İz’in saten lavanta torbaları ve yılbaşı temalı masa örtüleri yılbaşı hediyesi olarak kesinlikle değerlendirilebilir. 

Nahıl’ın keçe yaka iğneleri ve çantaları rengarenk. Bu ürünlerden satın alarak Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nada destek vermiş oluyorsunuz.

Mine Nişanyan'ın kağıtları geri dönüştürerek yaptığı sanatsal çalışmaları ise dikkat çekici.  

Herşey Aşk'tan’ın şık takıları ve renkli defterleri, lezzetli lokumları eşliğinde kermeste yerini almıştı.
Hatta ökse otu satan özel bir stand bile vardı.

Resimler net değil ne yazık ki ama Bomonti Fakirhanesi’nde üretilen ve yardım amaçlı satılan bu el örgüsü oyuncaklar inanılmaz detaylı, ince işlenmiş ve çok güzellerdi.

Ahşap boyamalar, el yapımı yılbaşı süsleri, seramikler, takılar, sabunlar ve lavanta torbaları bir sürü güzel hediye alternatifi olarak etrafı sarmış durumda.

Uzun uzun standları gezip, bol bol bakınıp yorulduktan sonra soluğu hemen alt katta, leziz yiyeceklerin arasında aldık. Hızlı ve hafif bir şeyler yemeye karar verip kuzey denizi somonundan bu lezzetli sandviçleri yedik. Eksik kalan kalorileri de kahve eşliğinde çukulata ve karamel soslu Belçika waffle’ı ile tamamladık. Portekiz spesyalitesi bu sarı topçuklara da kayıtsız kalamadık :)


Günün sonunda yorgun ama keyifli, yılbaşı heyecanına hızlı bir başlangıç yapmanın neşesi ile evimize döndük...    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder